Nuroğlu: “Doğu Karadeniz Bölgesi için 5 binin üzerinde elektrikli araç şarj istasyonuna ihtiyaç var”
Nuroğlu: “Doğu Karadeniz Bölgesi için 5 binin üzerinde elektrikli araç şarj istasyonuna ihtiyaç var”
KTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu:
“Samsun’dan Hopa’ya kadar olan bölgede belediyelerin ve valiliklerin bu konuyla ilgili öncelik almaları lazım”
“Önemli turizm merkezi olan yaylalara şarj istasyonu kurulabilir”
TRABZON – Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araç sayısı hızla artarken, araç şarj istasyonlarının özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’ne bakıldığında aynı oranda artış göstermediği belirtildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu, Doğu Karadeniz Bölgesi için önümüzdeki yıllar için 5 binin üzerinde elektrikli araç şarj istasyonuna ihtiyaç olduğunu söyledi. Nuroğlu, “Şu anda 10’u geçen marka Türkiye’de elektrikli araç satışını gerçekleştirir hale geldi. Bu da tabii şarj istasyonlarının gelişmesini ve sahada karşılaşmamızı sağladı. Bu konuda ilerlememiz gereken sistemi, altyapıyı ve ağ yapısını kurmamız için gerekli bazı düzenlemelere ihtiyacımız var. Bu konuda hızlı mesafe alınıyor. Şarj sistemlerine baktığımız zaman yavaş şarj ve hızlı şarj diye ikiye ayırdığımız bir yapı var. Aracı yüzde 20’den yüzde 80 durumuna 15-30 dakika gibi aralıklarla şarj eden hızlı şarj istasyonları yavaş yavaş artmaya başladı. Yeterli mi değil ancak Trabzon’dan çıkıp İstanbul’a gitmek istediğinizde belli aralıklarla hızlı şarj yapacağınız noktalar mevcut. Yaklaşık 200 bin civarında elektrikli araç şarj istasyonuna ihtiyaç var. Bunu Doğu Karadeniz Bölgesi’ne indirgediğimizde 5 binin üzerinde elektrikli araç şarj istasyonuna ihtiyaç var. Trabzon’a indirgediğimizde ise yaklaşık araç stoğunun Türkiye genelinin 10’da biri, 11’de biri kadar bir araç stoğuna sahibiz. Benzerini elektrikli araca aktardığımızda da bizim burada yaklaşık 17 bin civarında elektrikli araç yani bin 700 civarında şarj istasyonuna ihtiyacımız var. Trabzon’da bu sayıda istasyon tabii ki yok. Tabi bu sayıda araç da yok ama yavaş yavaş kurumlar artık şarj istasyonu kuruyor. ve rakamlar artmak üzere” dedi.
“Elektrik şebekesi çok önemli”
Dr. Öğretim Üyesi Fatih Mehmet Nuroğlu, bazı firmaların konuyla ilgili çalışmalara başladığını ancak elektrik şebekesinin bu yükü kaldırması bakımından önemli olduğunu vurguladı. Nuroğlu “Şebeke çok önemli. Örneğin akaryakıt istasyonlarını nereye koyarsanız koyun tankerle istediğiniz gibi taşıyabiliyorsunuz ama elektrik istasyonlarında durum böyle değil. Elektriği mevcut altyapıdan beslemeniz lazım. Özellikle güçlü şarj istasyonları 180 kilowatt. 180 kilowatt iki şarj istasyonunu aynı yere bağladığınızda onun elektriksel olarak beslemesi kolay değil. Dolayısıyla koyulacak olan yerlerin şebekeden enerjiyi rahatlıkla alabilecek yerler olması ve o altyapıyı dağıtım firmasının sağlaması lazım. Bazı yerlerde rahatız, bazı yerlerde ekstra yatırıma ihtiyacımız var. Trabzon özeline baktığımız zaman özellikle 2030 yılına kadar dağıtım şebekesi noktasında yaptığımız analizlerde bir problem gözükmüyor. Ama en yakın noktaya bağlantı için yine bir yeraltı tesisat bağlantısı yapılması lazım. Altyapı buna müsait” diye konuştu.
“Yaylalar dahil elektrikli araçlar için şarj istasyonları yaygınlaşmalı”
Bölgenin yüksek ve önemli turizm merkezi olan yaylalarına elektrikli araçlar ile çıkanlar için şarj istasyonu kurulabileceğini de belirten Nuroğlu “Yaylalarda da elektrikli araç şarj istasyonları olabilir, olmaz diye bir şey yok. Artık 400 kilometrelerin altında menzile sahip elektrikli araç satılmıyor. Bugün baktığınız zaman tam dolu bir şarj ile rahatlıkla yaylalara gidip gelebiliyor. Bizim hızlı şarj dediğimizin yanı sıra bir de ev şebekesinden şarjı olup ihtiyacını görebileceği durumlar var. Elektrik olmayan yayla yok. Dolayısıyla yolda kalma gibi bir endişe olmayacak. Herhangi bir vatandaş, turist ya da gurbetçi geldiği zaman yaylada elektrikle aracını şarj edebilecek. Ülkemiz ve dünya elektrikli araca doğru ilerliyor. Avrupa ülkelerinde 2030-2035 yılını ilan eden iklim anlaşmasına biz de imza attık. Fosil temelli yakıtlarla çalışan araçların satışı yasaklanacak. Dolayısıyla dünya elektriğe doğru gidiyor ve burada pil teknolojisi de oldukça hızlı gelişiyor. Maliyetler oldukça aşağıda. Menziller oldukça yukarıya doğru gidiyor. O yüzden bu anlamda gelecek elektrikli araçlarındır. Ama bölgenin gerek altyapısı gerekse elektrik ağı şeklindeki ulaşımı olarak buna hazır olması lazım. Samsun’dan Hopa’ya kadar olan bölgenin belediyelerin ve valiliklerin bu konuda öncelik almaları lazım. Altyapı şebeke durumunun öngörülmesi, yatırımcının önünü açma ve mevzuat noktasında bir birliktelik yapılması lazım ki bu altyapı yaygınlaşsın. Çünkü insanlar artık rahatlıkla elektrikli araç alabiliyor ama bunları şarj etmesi çok önemli” ifadelerini kullandı.